Karşınızdaki insanı ikna etmenin yolları

Bugün sizlere ikna’nın önemi, Aristo’ya göre ikna, Genel ikna Araçları, İş Hayatında ikna, Gizli ikna teknikleri anlatacağım.

İkna’nın Önemi
Önce İkna’nın önemine kısaca değinelim. Hayata geldiğimiz andan itibaren hepimiz bir şeyler istemeye başlıyoruz değil mi? Önce mama için ağlıyoruz, sonra yürümek, bisiklete binmek derken o araba benim olsun, bu kişi benim sevgilim olsun, onunla evleneyim, o evi alayım, şu işe sahip olayım veya zengin olayım gibi isteklerimiz hiç bitmiyor. Peki bu gibi isteklerimize nasıl ulaşırız? Tabii ki en önemli beceri olan ikna sayesinde. Neden mi? İstemek başarmanın yarısıdır. Ama tek başına yeterli değildir. Bir isteğimize ulaşmak için çaba sarf etmek zorundayız. Ancak bu sayede başarılı olabiliriz. Bunun için de emek olmadan yemek olmadığı gibi isteklerimizi elde etmek için ikna etme becerimizi geliştirmeliyiz. İşte bu nedenle ikna hayattır diyoruz ve eğitimimize başlıyoruz. İkna, başarı ve mutluluk için sahip olmamız gereken en ayrıcalıklı özelliktir. İletişim insanlar arasında bir köprüyse; ikna o köprünün en sağlam ayağıdır. İkna yeteneğimizi hayatın her alanında bilinçli veya bilinçsiz olarak kullanıyoruz. Günlük hayatta iş ve aile yaşamında çok ihtiyacımız olan bu yeteneği geliştirmek de hayatımızı kolaylaştıracaktır. Örneğin; bir annenin çocuğuna, onun sevmediği bir yemeği yedirmesi önemli bir ikna olayıdır. Anne sizce çocuğunu nasıl ikna edebilir? Çocuğun doğru şeyleri yemesi onun ve tüm ailenin mutluluğu için ne kadar önemli değil mi? İşte bu yüzden ikna yeteneğini doğru kullanabilenler iletişime geçtiği kişileri doğru yönlendirebilir ve istediği sonuçları elde edebilir. Divan edebiyatının ustası Yunus Emre İkna gücünü şu kelimelerle anlatıyor: ‘‘Söz ola götüre başı, söz ola bitire savaşı’’. Birileri ikna gücü sayesinde sizi olmayacak şeylere inandırabilir. Kitleleri peşine takan bir diktatörün inandırıcılığı ile atom bombası aynı etkiyi yaratabilir. Yanlışa yönlendirme veya yalana inandırma becerisi iknanın karanlık yüzüdür. İkna öyle etkili bir güçtür ki, tarihten de bildiğimiz gibi yanlış kişilerin elinde milyonlarca insanın yaşamına mal olabilir. Bu nedenle ikna edilme konusunda da çok dikkatli olmalı, size anlatacağımız teknikleri hayatınıza geçirerek hem korunmalı hem de ihtiyacınıza göre kullanmalısınız. Örneğin saygı, ikna sonucu ortaya çıkan bir davranıştır. Saygı duyduğunuz kişi sizi belirli konulara ikna etmiş demektir. Hoşlandığımız birine karşı olan duygularımızın gerçek olduğuna dair onu ikna etmek zorundayız. Çıkma teklifinde de teklifin kabul edilmesi için en önemli nokta karşınızdaki kişiyi ondan hoşlandığınıza inandırmaktır. Veya başka bir örneğini ele alırsak; aşk ikna olmadan başlayabilir, ancak devamında ikna üzerine gelişir ve büyür. İkna’nın hayatımızdaki yeri şüphesiz çok önemli. Gün gelir, eşinizi ikna etmeniz gerekir; edemezseniz aile huzurunuz bozulur. Gün gelir patronunuz veya yöneticinizi ikna etmeniz gerekir, edemezseniz işinizden olursunuz. Bu nedenle insanlar tarih boyunca bu yeteneğin sırrını anlamanın peşinde koşmuşlar. Felsefenin kurucusu Aristo bile kayıtsız kalamamış ve bu konuyu derinlemesine incelemiş.

Aristo’ya göre İkna

Aristo’ya göre 3 ikna yöntemi bulunuyor. Ethos, Logos, Pathos. Ethos konuşan kişinin karizması, şöhreti ve kişiliğini kullanarak gerçekleştirdiği ikna tekniğini ifade ediyor. Giyim, mesleki özellikler, mizah yeteneği, eğitim, davranış ve hareketler bu tekniğin birer parçasıdır. Örnek olarak; seçim dönemlerinde meydanlarda veya TV lerde oy isteyen siyasileri gösterebiliriz. Onlar oy isteme sürecinde seçmenleri karizmaları, duruşları ve sözlerini kullanarak ikna etmeye çalışıyorlar. Aristo’ ya göre bir diğer ikna yöntemi olan Logos, mantığa dayalıdır. Örneğin, Otomobil reklamında ünlü bir yarışçının rol alması, bilgisi olan bir otorite kabul edilmesi nedeniyle ürünü avantajlı hale getirir. Pathos ise iknanın duygusal aktarım yolu ile gerçekleştirilen yöntemidir. Bu yol, çeşitli duygulara seslenerek iknayı içselleştiriyor. Aşkla, korkuyla, sevgiyle aktarılan bilgiler karşıdaki kişiyi doğrudan etkiliyor. Olumsuz bir örnek olacak ama; örneğin sokakta gördüğünüz dilenciler, duygusal olarak sizi kendilerine para vermeye ikna etmeye çalışır. Pek çok reklam kampanyası da buna benzer şekilde duygusal ikna stratejileriyle satışa ikna etme teknikleri uygular.

Genel İkna Araçları

Şimdi çağımızda genel olarak kullanılan ikna araçlarına bir göz atalım. Propaganda ve halkla ilişkiler akla ilk gelen toplumsal ikna araçlarıdır. Her ikisi de ikna etme amacıyla gerçekleştirilen faaliyetlerdir. Propaganda, abartılı ifadeler içererek ikna yoluyla kitleleri etkilemeye çalışırken, halkla ilişkiler ise açıklama yaparak doğruları söyleyerek ikna eder. Bir diğer araç; hitabet sanatıdır. Bu araç, gücünü, etkileyici ve ikna edici konuşmadan alır. Örneğin; herhangi bir hastaya; ‘’Ne kadar acı çekiyorsun, ne kadar ağrın var?’’ yerine ‘’Ne kadar rahatsızlık hissediyorsun diye sormak ağrı ve acı algısını azaltır. Rahatsızlık kelimesi rahat etmeden yola çıkar. Bu nedenle, örtülü olarak bu anlamı da ifade ederek ağrı ve acı hislerini olumluya yönlendirir. Bir diğer ikna tekniği hikâyeleştirme yöntemidir. Hikayeler insanları kolay etkiler. İletişimde hikâyeleri kullanmak hız ve kolaylık sağlar. İnsanlar mantıklı ve bilimsel sonuçlardan çok kişiselleştirilmiş hikâyelerden etkilenir. Özellikle de başınızdan geçen gerçeğe dayalı bir hikâyeyi aktarmanız karşı tarafı daha iyi ikna edebilir. Hikayeden çıkarılan ders, bilgi ve kazanımlar genel olarak diğer yöntemlerden daha kalıcıdır. “Gerçek bir olaydan esinlenilmiştir” mesajıyla başlayan filmler bu nedenle daha çok ilgimizi çekmiyor mu? Bir başka ikna aracı olan Hipnotik dil, bir takım genelleme, yönlendirme ve çarpıtmalardan yararlanılarak dili ustaca kullanma sanatıdır. Şimdi başlıca hipnotik dil kalıpları için bazı örnekler verelim. -Akıl verecek değilim ama… -Ne düşünüyorsunuz? -Bilmek isteyeceğinizi düşündüm… -Karar vermenize yardımcı olacak… -Görmek ister miydiniz? -Neler olabileceğini bir hayal edin… -Sizce de öyle değil mi? -Siz de öyle hissetmiyor musunuz? Özellikle son dönemlerde en çok kullanılan ikna araçlarından biri de Subliminal Mesajlardır. Bu yöntemin amacı, belirli bir konuşmanın veya görselin içerisine gömülü bir şekilde direkt fark edilmeyen mesajların yerleştirilmesidir. Burada verilmek istenen mesaj karşı tarafın bilinç altına gönderilir. Bu teknik özellikle reklamcılar ve çizgi film yapımcıları tarafından kullanılır. Tartışmalı bir yöntem olduğu için bazı ülkelerde konuya yönelik yasaklar vardır. Bir subliminal mesaj örneği verecek olursak: ‘Spor; sağlıklı ve mutlu bir yaşam için herkesin sahip olması gereken çok yararlı bir alışkanlıktır.’ cümlesinde, dolaylı yollardan, spor yapmadan sağlıklı olunamayacağı, spor yaparak mutlu olunabileceği alt anlamları aktarılıyor. Bunlar yalnızca özel veya keyfi nedenlerle spor ile ilgili olanların değil, sağlıklı ve mutlu olmak isteyenlerin de spor ile ilgilenmesini hedefliyor. İş ve psikoloji Profesörü Robert Cialdini ‘İknanın Psikolojisi’ isimli kitabında, yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda ulaşılan 6 evrensel ikna yönteminden söz ediyor. Bunlar her yerde aynı etkiyi doğuran etkili ikna yöntemleri olarak belirtilmiş. Şimdi bu yöntemleri ve etkilerini yakından inceleyelim. Cialdini’ ye göre; Borçlandırma; etkili bir ikna yöntemidir. Bu ilke, bir kişiye yapılan iyiliğe onun karşılık vermesini gerektirme içgüdüsünü temel alır. Örneğin; sürekli olarak bir iş arkadaşınızın yükünü azaltıyorsanız, o da size destek vermek isteyecektir. Veya zorunlu olmamanıza rağmen doğum gününe hediye alarak gittiğiniz bir kişi, sizin de doğum gününüze hediye alarak gelecektir. Bir diğeri Kaçırmamak’tır. Cialdini’niye göre; az olandan bir parça almayı hepimiz isteriz. Bitmek üzere olan bir ürün ya çok ucuza satılıyordur ya da çok ihtiyaç duyulan ve üretimi az olan bir üründür. Bu nedenle de ona erişmek için yetişme ve acele etme iç güdüsü harekete geçirilir. Büyük inşaat firmalarının reklamlarında kullanılan “kalan son 2 ev” tekniği buna iyi bir örnektir. Otorite ilkesi; bilen birisinin referans olmasının altını çizer. Örneğin bir kozmetik ürünün satışında popüler mankenler veya TV yıldızlarının olumlu görüşleri son derece etkilidir. Bu örnek Cialdini’nin Beğeni ilkesi için de verilebilir. Bu ilkeye göre; İnsanlar beğendikleri kişiler tarafından kolayca ikna edilebilirler. Yani bir ürünü kullananı beğeniyorsanız, onun kullandığını da almaya daha istekli oluyorsunuz. Tutarlılık ilkesine göre, insanlar aralarında anlaştıktan sonra şartlar değişse de sözlerine sadık davranmaya devam ediyorlar. Örneğin sıfır kilometre bir otomobil almaya kalkıştınız. Aracın bedelini de peşin ödediniz. Ancak teslimat gecikti. Bu süre içinde otomobilin fiyatına zam geldi. İşte bu durumda alıcılar değişen şartlar karşısında beğendikleri otomobili almaktan vazgeçmez. Oysa sonradan değişen koşullarla, uzayan teslim süresi ve belirsiz bir oranda gelecek zammı kabul etmek doğru değildir, ancak tutarlılık iç güdüsüyle buna ikna ediliriz. Cialdini’ nin son ilkesi; Toplumsal kanıt ilkesidir. Cialdini’ nin son ilkesi; Toplumsal kanıt ilkesidir. Bu ilkeye göre; deneyimlenip memnun kalınan ürünler, ortaya ürünü deneyimlemek isteyen yeni müşteriler çıkarır. Özetle, diğer ev hanımlarının kullandığı ve memnun kaldığı deterjanları biz de kullanmaya ikna ediliriz, TV reklamlarında çocukluğumuzdan kullanılan bir satışa ikna yöntemidir değil mi? veya “sen de Ahmet amcan gibi uzun boylu olmak istiyorsan bak onun gibi bolca süt içmelisin” de anne için güzel bir ikna tekniğidir. Toplumsal olarak net bir kanıt sunulmaktadır.

İş Hayatında İkna

Bu ikna ilkelerini uygulayarak belirli konularda hedefimize ulaşabiliriz. Örneğin iş hayatında uzun bir süredir kariyerinizde ilerleme planları yapıyorsunuz ve planınız bir türlü işlemiyorsa şimdi size anlatacaklarımızı dikkatle dinleyin. Sosyal yaşamda olduğu gibi iş yerinde de söz, davranış ve görevler iknanın temelidir. Örneğin, tüm görev ve sorumluluklarınızı yapabileceğinize yöneticinizi ikna ettiğinizde yükselebilirsiniz. Bunun için, öncelikle disiplinli çalışın ve verilen görevleri gerektiği gibi yerine getirin. Daha sonra iş becerilerinizi de kullanarak üstlerinizi samimiyetinize inandırın. Kişisel imajınıza özen gösterin ve şık giyinin. Performansınız ve davranışlarınızla çalışma arkadaşlarınızı etkileyin ve onlara örnek olun. Emin olun, böylece olası terfi pozisyonlarında ilk akla gelen aday siz olacaksınız. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için ‘Kariyerinizi Yönetin’ eğitimimizi mutlaka izleyin. Peki zam almak için ikna tekniklerini kullanabilir miyiz? Eğer piyasa standartlarının altında maaş alıyorsanız, öncelikle motivasyonunuzun ve buna bağlı verimliliğinizin düştüğünü, yöneticinize kabullendirmeniz gerekiyor. Yeni maaş ile veriminizin artacağına ve ayrıca daha sıkı çalışabileceğinize, görev ve sorumluluklarınıza bağlılığınızın artacağına yöneticilerinizi ikna etmelisiniz. Bu tarz durumlarda yalnızca iyi özelliklerinizi ön plana çıkarıp olumsuz özelliklerinizi gizlemeyin. Bazı olumsuz özelliklerinizi de samimi olarak aktarın, düzeltme yolunda çaba harcadığınızı belirtin. Böylece inandırıcılığınızı ve ikna gücünüzü artırmış olursunuz. İknada gülümseyerek konuşmak çok önemlidir, daha samimi bir iletişim kurulmasını sağlar. Bu nedenle iş ortamınızda bu davranış şeklini sürekli hale getirmeniz işinizi kolaylaştırır. Yalnızca gülümsemekle yetinmeyin, tatlı dilli olmayı da alışkanlık haline getirin. Ve son olarak unutmayın; bir rica için “çünkü” kelimesini kullanmak durumun hassasiyetine dikkat çeker, ikna gücünüzü ve olumlu yanıt alma olasılığınızı artırır. Bu konuda kullanabileceğiniz kalıpları birazdan anlatacağız. İkna yeteneğine ihtiyacımız olan bir başka alan ise işe alım görüşmeleridir. İkna yeteneğine ihtiyacımız olan bir başka alan ise işe alım görüşmeleridir. Bu konuda ek bilgi almak için ‘Etkili İş Mülakatı” eğitimimize göz atabilirsiniz. İkna gücü, satış, pazarlama gibi alanlarda da çok önemli bir yere sahiptir. Örneğin; ürün tanıtımı veya satışı amaçlandığında öncelikle bu ürünü alacak kişilerin ikna edilmesi gerekir. Birçok ürün kullanılmadan ikna edici olabilirken bazıları için durum farklıdır. Örneğin bir restoranın yemek, servis ve diğer hizmetleri konusunda ikna olmanız için deneyimlememiz gerekir. Bu durumda o restoranda yemek yenilmeli ve karar verilmelidir. Eğer ikna olduysak bu restoranı kullanmaya ve tavsiye etmeye devam ederiz. Peki satış ve pazarlamada ikna gücümüzü nasıl daha etkili bir hale getirebiliriz? Alışverişte ikna tekniklerine hakim olarak, alırken de satarken de kazanan taraf olabilirsiniz. Şimdi bu alanda kullanılan ikna tekniklerine göz atalım. Sıkça karşımıza çıkan; ‘önce büyük sonra küçük rica’ tekniğinde süreç; yüksek bir talepte bulunup, ardından beklentiyi düşürerek alıcıyı ikna etme şeklinde işler. Örneğin fiyat satılmak istenenden daha yüksek söylenir, daha sonra alıcıdan gelen teklif kabul edilir veya ona yakın bir noktada anlaşılır. Alınması planlanan ana ürüne ek olarak indirim, hediye gibi yan ürün ve hizmetler sunularak satışı tatlandırma tekniği de sıkça kullanılan etkili bir ikna yöntemidir. Örneğin; bir diz üstü bilgisayar yanında fare, çanta, ek garanti süresi veya çeşitli yazılımların hediye edilmesi ürünün tercih edilme oranını artırır. Karşılıklı diyaloğa dayanan bir başka ikna tekniği olan ‘evet-evet’ tekniğinde; ürünün sağlayacağı konfor veya kaliteyi ön plana çıkaran ve yanıtı ‘evet’ olacak çeşitli sorular sorulur. Örneğin; otomobil almak isteyen bir kişiye; ‘toplu taşımadan kurtulmak veya istediğiniz zaman pikniğe gitmek ister misiniz’ gibi sorular sorulabilir. Bu soruların karşılığı evet olacağı için alıcı arabayı almaya doğru yavaşça ikna edilir. Çok kullanılan bir başka satış tekniği de giderek artan ricalar tekniğidir. Tüketici uygun bir ürün için ikna olmuştur, bunu anlayan satıcı daha kapsamlı ve donanımlı başka ürünlerden söz eder, eğer olumlu tepki alırsa giderek yükselen bir rica sistemi oluşturur ve sonuç olarak ilk başta düşünülen üründen daha büyük ve karlı bir ürün satılmış olur. Ancak; ikna olmuş veya ikna olmaya yakın bir kişiye fazladan seçenekler sunmak satışı geciktirebilir veya tamamen de durdurabilir. Çünkü bu gibi durumlarda alıcının aklına yeni özellikler veya başka bir ürün daha yakın gelebilir. Satın almak için karar vermesi ise ek zaman alacağından müşteriniz başka bir ürüne yönelebilir. Daha çok emrivaki bir sunum tekniği olan “Acaba” değil “hangi” tekniğinde hedef; kişiye direk olarak ürün seçeneklerini sormaktır. Yani alıp almama konusunda kararsızlık bir tarafa atılıp hangi ürünün alınacağı sorgulanır. Bir tişört almak için girdiğiniz mağazadan ellerinizde paketlerle çıkıyorsanız bu teknik işe yaramış demektir. Çeşitli çağrışımlar kullanılarak alıcının zihninde yer etme olarak tanımlayabileceğimiz bir diğer teknikte amaç; alıcıya ürünü hissettirmektir. Örneğin, sıcak bir günde dışarıda su satan kişi, ‘buz gibi soğuk su’ diye bağırarak sesini duyanların zihninde yer eder ve su almalarını sağlayabilir. Bir mağazada sizin bedeninize ve istediğiniz renge uygun bir pantolon için tüm raflara bakan, bir çok ürünü çıkarıp size gösteren bir çalışanı eli boş çevirmeye genelde içiniz razı olmaz. Kendinizi bir ürün almak zorunda hissedersiniz. Bu teknik, satıcının çok uğraşarak, siz daha bir şey almaya karar vermeden yorulup size almak zorunda olduğunuzu hissettirmesini temel alan ‘borca sokma’ tekniğidir. Talebin yüksek olduğunu göstermek de oldukça etkili bir satış tekniğidir. Emlakçıların yalnızca belirli süreye kadar evi bekletmek için kaparo alması bu tekniğin başarılı uygulanmasına örnek gösterilebilir. Bazen en çok satılan ürün demek yerine, alıcının bedeninin en çok satılan beden olduğu vurgulanır. Amaç sürü psikolojisini kişiselleştirmektir. Böylece alıcı bu ürünü almanın bir fırsat olduğunu düşünür ürünü almak zorunda hisseder.

Gizli İkna Teknikleri

Kültürler, hayata bakışlar ve karar verme süreçleri farklıdır. Bu nedenle ikna edeceğiniz kişiye göre de değişkenlik gösterebilmelisiniz. Şimdi sizinle ikna gücünüzü artıracak Gizli İkna Tekniklerini paylaşalım. Bir kişinin davranışlarını yönlendirmek istiyorsanız, anlaşılır, açık ve net talimatlarınız olmalıdır. Ancak; ‘’Derslerinde başarılı olmalısın, eve erken gelir misin, müziği kısar mısın?’’ gibi cümlelerin birer talimat cümlesi olmadığını aklınızdan çıkarmayın. ‘’Başarılı ol, erken gel, müziği kıs’’ gibi cümleler çok daha etkilidir. Bu talimatlar her zaman doğrudan etkili olmaz, bu nedenle bir de plana sahip olmalısınız. Eğer karşınızdaki kişiyi ilk seferde ikna edemezseniz ne yapacaksınız? Bu süreci önce kendi içinizde çözümlemek için şu soruları değerlendirin: -Bu işin sonunda ne hissetmek istiyorum? -Hedefimin ne hissetmesini istiyorum? -Asıl amacım ne? -Neye, nereye, ne şekilde ulaşmak istiyorum? -Bu konu hakkında bilmediğim şeyler var mı? -Araya başka insanları karıştırmam gerekecek mi? -Ne tür sorun ve itirazlarla karşılaşabilirim? -Hedefimin bu işten kazancı ne olacak? -Kazanacaklarını ona nasıl anlatabilirim? İnsanları ikna etmek için mutlaka önceden hazırlık yapmalısınız. Bir konuda karşılaşılabilecek tepkiler, sorular, olumsuz yanıtlar gibi durumların bir listesini oluşturup bunlara karşı, sizi istediğiniz alana yöneltecek olumlu ve etkileyici cümleleri önceden hazırlamalısınız. Bu konuda size yardımcı olacak birkaç örnek cümle aktaralım: -‘’Ne demek istediğini anlayabiliyorum, çünkü, aslında seninle aynı fikirdeyim.” -Kulağa hoş geliyor, bu büyüleyici bir fikir. -Neler hissettiğinizi anlıyorum, bu sıra dışı ama inanın ben de bir zamanlar böyle hissediyordum.’’ Bilinçaltına etki eden bazı kelimeler ikna gücünü artıran özel bir değere sahiptir. Karşınızdakilerin algısını olumluya çevirdikleri için başarıya ulaşma şansınızı yükseltirler. Bu kelimeleri az önce örneklediğimiz cümleler içinde kullanmalısınız. Peki nedir bu kelimeler? Bedava, orijinal, hoş, sınırsız, sağlık, evet, sır, çünkü, güvenli, indirim, hayal et, memnun et, sevgi, keşif, sihirli, özgün, büyüleyici, çekici, rahat, sıra dışı, olağanüstü, vazgeçilmez, akıl almaz, lüks, mucize, gizli, aslında… Bir kişi bir inanca duygusal olarak bağlandığında karşıt görüşler genelde tepki görür ve bu inancı güçlendirmekten başka bir işe yaramaz. Bu tür kişiler haklı olduklarından daha da emin olurlar. Bu durumda ne yazık ki amacınız başarıya ulaşamaz. Peki ne yapmalısınız? Karşınızdakinin yeni bilgi ve sonuçlara ulaşmalarını sağlayacak sorular sormalısınız. Hemen olmasa bile bu sorular sayesinde ulaşacağınız sonuçlar size mutlaka yardımcı olacaktır. Bu gibi durumlarla karşılaştığınızda karşılıklı bir uyum geliştirmek sizi amacınıza daha kolay ulaştırır. Unutmayın; insanlar ilgi duydukları konularda konuşmayı severler. Bırakın rahatça kendi fikirlerini savunsunlar. Böylece zihinsel savunma kalkanlarını kaldırıp yeni bilgileri kabullenmeye hazır hale gelirler. İkna gücünüzü kullanırken sürekli atak yapmak bazen itici bir etki oluşturabileceğinden biraz geride durmak sizi amacınıza daha çok yaklaştırabilir. Bu gibi durumlarda geri çekileceğiniz zamanı gözden kaçırmayın ve hedefinizin yaklaşmasını bekleyin. Doğru zaman geldiğinde ortak bir düşman belirleyin veya samimiyetin dozunu artıracak bir sır verin, aynı tarafta olduğunuza karşınızdaki kişiyi inandırın. Unutmayın nasıl söylediğiniz, ne söylediğinizden çok daha önemlidir. Sesinizin tonu, vücut diliniz ve iletişim yöntemleriniz sizi amacınıza ulaştıracak en önemli etkenlerdir. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için ‘’Sözlü Dövüşte Ustalaşmak’’ eğitimimizi izleyin.

Son Olarak – İknadan Yararlanın

Araştırmalara göre; tanıtımı yapılan ürünle birlikte kahve ikram edilen kişiler sunumu daha dikkatli dinliyor ve söylenenleri daha kolay kabul ediyorlar. Bunu göz önünde bulundurarak gerektiğinde sizde Kafeinden yardım alın. Ayrıca, daha önce yüz yüze tanıştığınız kişilerle, telefonda veya e-postada sorun yaşama riskiniz daha az olacağından yüz yüze görüşmenin avantajlarından mutlaka yararlanın. İkna’nın ağır bastığı alan satış olarak görünse de, İkna’ nın önemi, reklam, halkla ilişkiler, iç iletişim, insan kaynakları gibi her alanda karşımıza çıkıyor. İş, aile, özel hayat veya sosyal çevrede ikna yeteneğinizi geliştirmeye ve hayatı kolaylaştırmaya yönelik adımları siz de artık hayatınızda uygulayabilirsiniz.

 

Her türlü duygu ve düşüncenizi konun altına yazabilirsiniz. 🙂

2 Yorum

  • Herşeyden öte bir insan ikna olmak istemiyorsa gökten zembille delilde indirsek ikna olamaz internet fenomeni olan bir abi vardı dünya yuvarlak değil diyordu uzaya bile çıkarsanız dünyanın yuvarlak olduğuna kimse inandıramaz beni diyordu 🙂 ikna edebilmek gerçekten çok büyük yetenektir.

  • Kariyerinin yükselmesini isteyenler için bulunmaz nimet. Karşındakini ikna edersen yapamayacağın , başaramayacağın olay yoktur.

Alperen Küskü için bir yanıt yazın X